30 Kasım 2011 Çarşamba

Merkez’den Bakınca: Bir Koleksiyon Sergisi

“20. yüzyıl Türk sanatının tarihi henüz yazılmadı” fikrinden hareketle yapılan sergilerin sayısının her geçen gün arttığına tanık oluyoruz. Bunlara dâhil edilebilecek son sergi, “Suretin Sireti - Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Sanat Koleksiyonu’ndan Bir Seçki”, Pera Müzesi’nde açıldı. Sergi, küratör Zeynep Yasa Yaman tarafından bir yönüyle “Türkiye modern sanatına ilişkin sınırlı arkeoloji yapmak” gibi mütevazı tavırla lanse edilirken, diğer yönüyle “Türkiye’deki ‘modern/çağdaş’ sanat tartışmalarını, modern sanat müzeleri ile sanat tarihi yazımını belirleyen ana görüşleri bir koleksiyon sergisi üzerinden yeniden düşünmek” amacını da taşıyor.

Art arda yapılan sergilerin sanat tarihi yazımındaki rolleri, her biri ayrı ayrı masaya yatırılarak çokça tartışıldı ve bu sergiler çoğu zaman bu endişenin rahatlatıcı misyonunu üzerlerinde taşıdı. Kapsamlı katalog kitapların eşlik ettiği bu sergilerin, sanat tarihi yazımında oynayacağı rolün çapı bir yana; bu doğrultuda yapılmış en kapsamlı sergilerden biri olan “Modern ve Ötesi”nin de gösterdiği gibi, ortaya yeni sorular atılmasında önemli işlevleri bulunuyor. Hatırlanacağı üzere, “Modern ve Ötesi” gerek küratörlerin tercihleri, gerekse sergi sonrası yapılan açıklamalarıyla oldukça tartışma yaratmıştı. Ancak “Biz bir sergi yaptık, başkaları da başka sergiler yapsınlar,” gibi işin içinden kolayca sıyrılma tavrı, bu tavra karşı yapılan tartışmaların dağınıklığı, eksikliği, sanatçıların bizzat tartışmaya katılma ihtiyacı hissetmeleri ve gündeme gelen benzer pek çok şeyle eleştirinin içinde bulunduğu sıkıntılar da günyüzüne çıkmıştı. Bütün bunlardan hareketle “Suretin Sireti” sergisini, öncelikle sistematik bir tavırla masaya yatırmanın faydalı olacağı fikrindeyim. Dolayısıyla bu tarz Türk sanatından seçki sergileri için sorulabilecek temel soruları içeren bir yöntem önererek “Suretin Sireti” sergisine bakmayı deneyelim..."

(yazının tamamı Gençsanat dergisi Aralık sayısında..)

28 Kasım 2011 Pazartesi

Andrea del Sarto-Arpie Madonnası


"... Kucağında mukaddes çocuğu ile yüksekçe bir yerde oturan, sağındaki sakallı erkekle solundaki genci hiç fark etmiyormuş gibi gözlerini yere diken bu Madonna'nın yüzü, başını tutuşu, bakışlarında ve dudaklarında apaçık görünen melal ve kırgınlık ifadesi aynen dün gördüğüm tabloya benziyordu. Albümün bu yaprağını ayrıca sattıkları için hemen alarak odama döndüm. dikkatle baktığım zaman bu resimde sanat bakımından büyük bir hususiyet bulunduğuna hükmettim. Hayatımda ilk defa böyle bir Madonna görüyordum: Şimdiye kadar tesadüf ettiğim Meryemana tasvirlerinde, lüzumundan biraz fazla tebarüz ettirilen, hatta manasızlığa kadar götürülen bir masumluk ifadesi vardı; kucaklarındaki bebeğe bakarken: 'Gördünüz mü? Allah bana neler ihsan etti!' demek isteyen küçük çocuklara, veya ismini söyleyemeyecekleri bir adamdan peydahladıkları evlatlarına gözlerini dikip şaşkın şaşkın gülümseyen hizmetçi kızlara benzerlerdi. Halbuki Sarto'nun bu tablosundaki Meryem, düşünmeyi öğrenmiş, hayat hakkındaki hükümlerini vermiş ve dünyayı istihfaf etmeye başlamış bir kadındı. İki tarafında ibadet eder gibi duran azizlere değil, kucağındaki Mesih'e değil, hatta gökyüzüne de değil, toprağa bakıyor ve muhakkak ki bir şeyler görüyordu..."

Sabahattin Ali, Kürk Mantolu Madonna, s. 58.