9 Eylül 2007 Pazar

"Düşünen Çöpler" kullanımda

19 Eylül 2005 tarihli Birgün Gazetesi'nde yayınlanmıştır.

"Çöp nasıl düşünür ki?" demeyin. Çünkü siz de belki birilerine göre "çöp" sayılıyorsunuz. Düşünüyorsunuz, hatta yazıyorsunuz; bakın bakın, şimdi de okuyorsunuz…
Henüz bu yazıyı yazdığım günün bir gazetesinde* çıkan haber, sizi "çöp" olarak gören kimi zihniyetler olduğuna inanmadıysanız, ikna edici nitelikte. "Mazerete bak mazerete!" başlıklı habere göre, Avustralya’daki kâğıt üreticisi bir firma, yaptığı ilanda Türklerin fotoğrafını kullanıp altına da "çöp" sloganı yazmış; "Dönüştürülmüş kağıt ithal etmeden, yurtdışından yeterince çöp aldık."
Düşünen Çöpler, büyük gürültüler kopararak başlayan 9. İstanbul Bienali sırasında, kentte gerçekleşen yan etkinliklerden birinin adı. Nancy Atakan ve İpek Duben’in birlikte hazırladıkları bir videoenstalasyonu bu. Atakan ve Duben, Zygmunt Bauman’ın "Wasted Lives" (Atık Hayatlar) isimli kitabından yola çıkarak hazırlamışlar projeyi. Bauman, kitapta "Modern yaşam biçiminin sürdürülebilirliğ i çöplerin yok edilebilmesindeki maharet ve ustalığa bağlıdır." (s. 27) diyor. Biyolojik, kimyasal ve nükleer aktiviteler sonucu oluşan çöpe ve çağımızın tüketim çılgınlığı ürünlerinin artıklarıyla (posa mı desek?) meydana gelen yığına, modern global sistemin işlevsizleştirerek gereksizleştirdiği insanlar da katılmıştır bu görüşe göre.
İNSAN GÖRÜNTÜSÜ ÜZERİNE SORGULAMALAR
Eskiden, Batılı devletler, çöplerini atacakları "boş", "insansız" coğrafyalar arardı. Bugün o coğrafyaları n "boş" olması gerekmiyor artık, çünkü oradakiler de zaten "çöp." Fakir ve "modern" olamayan yaşamların geçerliliği tartışmaya açılıyor böylece. Globalizasyon yani küreselleşme kisvesi altında tüm dünyanın Batılılaştırılmaya çalışıldığı günümüzde, geri kalmış (aslında bırakılmış) ülkelerin nüfus yoğunluğu da artık atık / çöp üretiminin bir parçası olarak görülmekte. Yukarıda bahsettiğimiz söz konusu haberin kahramanlarının Türk oluşuysa sadece rastlantı, her ezilen dünya ülkesi vatandaşı nın başına gelebilecek türden bir rastlantı bu. Atakan ve Duben, İstanbul’daki "gerçek'' ve "geçerli'' anları yani kimilerine göre "atık hayatlar"ı düşünerek oluşturmuşlar görüntülerini. Karşılıklı yerleştirilmiş iki perdeye yansıtılan bu iki buçuk dakikalık videoda "insan" görüntüleri üzerine çeşitli sorgulamalar yapılmış:
"Biz görgülüler, çöpçülere ihtiyacımız var, göçmen bürolarına, kalite kontrolcülerine, biz evrenin tam ortasındakiler...", "Direnişin yararsızlığını öğrenen gereksiz vücutlar, tasarım mezarlığının yolunu tutacaklar..." Cümlelerdeki çarpıcılık, didaktik nitelikteki tavırla pekiştirilmiş. Böylece, izleyeni de rahatsız eden bir tutum yakalanmış. "İnsan hayatı nasıl çöp olarak algılanabilir?" sorgulaması, sistemin içinde ve dışında olmak dualitesiyle masaya yatırılmış. Ancak bir alternatif çözüm önerilmemiş. Yine de, Nancy Atakan’ın deyimiyle; "Her şeye rağmen insanlar mesut… Hayatlarını yaşı yorlar… Ümitsiz değiller… Sanki buradan öğrenecek çok şey var. Batı’dan gelen her şeyi körü körüne kabul etmezsek… Zaten etmedik!!!"
Düşünen Çöpler, Tünel-Asmalımescit’te, Sofyalı Sokak 26 numara’nın avlusunda, 1 Ekim’e kadar her gün 13:00 – 19:00 saatleri arasında görülebilir.
Alıntı: 16 Eylül tarihli Radikal Gazetesi