10 Eylül 2007 Pazartesi

“Yaşama bir anlam vermek” ya da “Yaşamı daha anlamlı kılmak”!

16. Tüyap Sanat Fuarı’nda düzenlenen Yılın Genç Ressamı karma sergisinin katalog yazısıdır.

Kafka’nın o efsanevi kurgusunu tersten okursak, bir sabah uyanıp böcekten insana dönüştüğünü görmek gibidir gençlik; farkında olana kadar geçen bir zaman dilimi, belki de bir vaziyettir.
Bu süreçte görülür ki her şey normalizasyona tabi olduktan sonra sunulmaktadır, yapay olan doğallaşmaya başlamıştır. Bir biçimde adaptasyon sürecidir aslında, dayatılan bir dâhil olma biçimidir. İçinde yaşanan dünya “alışıldık” hale gelmektedir. “Gençlik”ten söz edilebilecek bu zaman dilimi ya da süreç, fark edildiği an yitirilmiş ve geride bırakılmış olur çoğunlukla. Aynı zamanda bedensel performansın da zirvesinde olduğu dönemdir. Değiştirici, dönüştürücü potansiyel kendini, “karşı” olunduğu ölçüde yüksek gösterir. Söz konusu yitirmenin “nasıl”lığı sonrasındaki bütün olma hallerimize eklenir; geride bırakılanın içinden konuşuruz hep.
Mevcut bir kakofoni içinde, yaşama anlam vermekle müdahale etmek arasında gidip-gelinir çoğunlukla.
Dâhil olmakla dışında kalmak, eskiyi öğrenmekle yeniyi aramak ve benzeri sonsuz çelişki, Araf’taki var oluşları kurcalamaktadır. Gelecek kaygısı en önde, kaybedecek pek de bir şeye sahip olmamanın rahatlığı onun arkasında, denemek ve tekrar denemek zamanıdır. Genç bir ressam için bu, tuvalin başında yaptığını yaşama mal etmek demektir.
Bundan üç sene önce rh+sanart dergisi olarak “Yılın Genç Ressamı”nı seçmeye karar verdiğimizde, bu iddiamızın, genç ressamların hayat hakkındaki iddialarıyla örtüşeceğinden neredeyse emindik. Vaat ettiğimiz aslında yalnızca buydu; genç birer ressam olduklarını anlamalarına pekiştirici bir katkıda bulunmak. Henüz eşiğindeyken sanatın sınırlarıyla uğraşma serüvenlerinde gençleri desteklemek, belki ilk sergilerine, ilk kataloglarına, ilk röportajlarına fırsat vermek.
Ülkemizde genç sanatçıların da plastik sanatlar alanında kendilerini ifade edebilecekleri yeni alanlar açılması gerekliliği, rh+sanart dergisi ve Tevfik İhtiyar Sanat Galerisi adına bizleri üç sene önce harekete geçmeye itti. Gerçekleşen Yılın Genç Ressamı - 2004 ve 2005 yarışmalarına genç ressamların yoğun katılımı, tecrübeli jüri tarafından yarışma finalistlerinin belirlenmesi ve ardından gelen doğrudan oylama süreci, henüz sadece fikri meydandayken hedeflenen “başarı”yı aslında yarışmaya vermiş oldu. Çünkü amaçlanan genç ressamlara yeni alanlar açmanın yanı sıra, sanatseverlerin altın varaklı çerçevelere bürünmüş müzayede demirbaşı resimlerden başlarını kaldırıp “yeni” ve “farklı”yı fark etmelerini sağlamaktı biraz da. Sanat alanındaki belirlenmiş ilişkiler, verilmiş sözler, biçilmiş roller arasından yeni olanın sıyrılıp çıkması, kendini tanıtması, hatırlatmasıydı. “Yılın Genç Ressamı” yarışması bunu başardı.
İki yarışmanın 27 finalisti bu sergiyle ilk kez, 16. Tüyap Sanat Fuarı’nda, Tevfik İhtiyar Sanat Galerisi standında bir araya geliyorlar. Hepsi, iki boyutlu yüzeyde renk malzemesinin sınırsızlığıyla sonsuza açılıyor, o sonsuzdan somutu çekip çıkarıyorlar. Toplumsal yapılanmalar içinde en dinamik tek güç olarak sanatın özgür zemininde kendi özgürlüklerini inşa etmeye ve yaşatmaya çalışıyorlar. “dert”leri farklı ancak bulundukları “gençlik vaziyeti” bir ortak noktada buluşturuyor onları, dertlerini benzer kılıyor; yaşamı anlama ve anlamlandırma çabasında kesişiyor patikalar.
Şimdi “genç” sıfatıyla anılıyor ve kendi mitolojilerini oluşturma yolunda ilerliyorlar. Yarın onların isimlerinin başındaki bu sıfat kalktığında da rh+sanart dergisi ve Tevfik İhtiyar Sanat Galerisi, “genç” sanatçıların yanında olmaya devam edecek. Çünkü hayal kurmanın zamanı yoksa o halde gençlik de salt zamanla ilgili değildir!